Kuyruktaki Adam
Yaşlı bir kadın ve torunu bir markette alışveriş yapıyorlardı. Yaşlı kadın kısıtlı imkanlarıyla evin asgari ihtiyaçlarını ancak alabildi ve kasaya doğru ilerledi. Ama torunu bir pasta görmüştü ve dedesine güzel bir doğum günü sürprizi olacağını düşündü. Pastayı rafından alarak kasaya götürdü. Babaannesine “Babaanne lütfen bu pastayı alalım, n’olur!” dedi ve ellerini çenesinin altında birleştirip babaannesinin evet demesini beklemeye başladı. Yaşlı kadın önce pastanın fiyatına sonra da cüzdanında kalan son kuruşlara baktı. Evet almak istiyordu ama bu pek mümkün görünmüyordu. Torununa “Güzel kızım bir daha ki sefere alalım olmaz mı?” dedi. Küçük kız “Ama geçen sefer de böyle demiştin” dedi ve yüzünü düşürdü.
Yaşlı kadın torunundan en az iki kat daha fazla üzülüyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Çaresizlikten çocuğa cevap dahi veremedi, kasiyere döndü ve pastayı işaret ederek “Bu kalıyor, kusura bakmayın” diyebildi. Üzgün bir şekilde marketten ayrıldılar.
Daha köşeyi dönmemişlerdi ki arkalarından birisi seslendi “Pardon bakar mısınız?” Dönüp baktıklarında bir adamın acele ile kendilerine yetişmeye çalıştığını gördüler, adam yanlarına gelip “Lütfen bunu kabul edin” dedi ve kasada kalan pastayı ufaklığa uzattı. Ufaklık önce pastaya sonra babaannesine baktı, onun onayı bekledi. Babaanne şaşkınlığını üzerinden atar atmaz kibarca “Çok naziksiniz ama kabul edemeyiz, kusura bakmayın” diyerek reddetti. Ama adam ısrar etti ve başından geçen bir hikayeyi anlatmaya başladı;
Benim 7. yaş günümdü, annemle pastaneye gitmiştik ve bir pasta beğendim annem fiyatını öğrenince onu alamayacağımızı küçük olanlardan başka bir tanesini seçmemi istedi. Ben de “Ama bu benim doğum günüm.. Lütfen…” diye sızlanmaya başladım.
Tam o anda kuyruktaki bir adam bana almak istediğim pastayı uzattı ve “Doğum günün kutlu olsun” dedi. Ben de annem de ne diyeceğimizi bilememiştik. Adamın ismini bilmiyorum, bir daha hiç karşılaşmadık ve teşekkür bile edemedim ama o adamı hiç unutmadım; kuyruktaki adam.” Pastayı tekrar uzatarak “Lütfen kabul edin” dedi.
Yaşlı kadın ikna olmuş görünüyordu, biraz şaşkın, biraz ürkek, aldı pastayı ve teşekkür etti yavaşça. Adam “Lütfen, ben teşekkür ederim” dedi. Kadın cebinden bir kağıt parçası çıkararak “Numaranızı şuraya yazar mısınız? Lütfen, paranızı iade etmemize izin verin” dedi ve kağıdı adama uzattı.
Adam kağıda bir şeyler yazdı ve küçük kıza uzattı ve “Senden bir şey yapmanı istiyorum, bir gün yardımına ihtiyacı olan biri olursa ve sen de yardım edebilecek durumda olursan lütfen yardımını esirgeme, tamam mı?” dedi. Küçük kız başını salladı sadece, aşağı yukarı. Yaşlı kadın “İsminizi söyler misiniz?” diye sordu. Adam biraz duraksadı ve söyledi “kuyruktaki adam.”
Eve geldiler dedesi onları bekliyordu, küçük kız dede diyerek adamın kucağına atladı ve “Sana doğum günü pastası aldık” dedi ve pastayı gösterdi. Yaşlı adam “Teşekkür ederim, en sevdiğimden almışsın” dedi. Küçük kız “Üzerine mum koyalım, ben mumları getireyim” dedi ve mutfağa gitti. Adam karısına dönüp “Keşke parayı buna harcamasaydınız” dedi. Kadın “Aslında kibar bir bey ödedi bizim için” dedi. Tam o sırada küçük kız “Bir de bu notu verdi bana” diyerek notu uzattı dedesine. Adam notu okudu ve derin bir huzur hissetti…
Bu kendi notuydu. Yıllar önce bir çocuk pastanede istediği pastayı alamadığı için ağlıyordu ve dayanamayıp o çocuğa istediği pastayı almıştı. Çocuğun annesi parası olunca ödemek için adamdan adresini yazmasını istemişti ve adam da bu notu yazmıştı: Duyarlı basit bir davranış bile sonsuz bir dalga oluşturur, size geri dönecek bir dalga.
hayatımda okuduğum en güzel, en anlamlı, en duygulu yazılardan birisi. Paylaştığınız için teşekkür ediyorum..
İlk okurken ben de çok duygulandım, ben teşekkür ederim Tülay hanım.
insanın modunu hemen değiştiriyor 🙂 dışarı çıkıp iyilik yapası geliyor. Moralim bozuldukça aklıma getirip içimi sıcacık iyilik fikriyle dolduruyorum. Bu tür paylaşımlarınızın devamını bekliyorum..